Pazar Akşamı Film Önerileri #1


Merhaba pek kıymetli takipçiler, uzun bir aradan sonra yeniden sizlerle birlikteyiz. Bu yazı serisinde sizlere pazar akşamlarını değerlendirebileceğiniz, efsane filmlerden bahsedeceğim.

Uzun zamandır film izlemeye ara verdim. Ancak izlediğim her filmi, indirdiğim her oyunu ve çektiğim her resmi arşivlemek gibi bir huyum olduğundan, izlerken keyif aldığım filmleri sizlerle paylaşmak istedim. Her pazar günü bu şekilde birkaç film önermeyi düşünüyorum. Listem, daha önce izlediğiniz filmleri içerebilir, bu yüzden tekrar izleyin o kadar öneriyoruz.

Evet, bugün sizlere üç farklı film önereceğim İyi seyirler.

1. The Imitation Game (Enigma)

İlk filmimiz The Imitation Game, yani Enigma filmi. İkinci dünya savaşında geçen film, bilgisayar dünyasını ilk atası, şifreleme makinası Enigma'yı konu alıyor.


Tarihe ilgisi olanlar bilir, ikinci dünya savaşı, Alman Nazileri'nin önderliğinde ilerliyordu. Bu ilerlemenin en büyük destekçisi ise Almanların geliştirdiği şifreleme makinası Enigma'ydı. Makine Alman askerleri ve cepheler arasında gizli ve şifrelenmiş bilgilerin iletişiminde kullanılıyordu. Haliyle İngiliz ve diğer devletler, dilini bilemedikleri mesajları anlamıyor ve savunma yapmaktan aciz kalıyordu.

İşte makinenin varlığının bilinmesi ve ele geçirilmesi ile başlayan filmde İngiliz hükümeti, ülkesinin en ileri gelen zekalarını toplayarak bu makineyi çözmek girişiminde bulunuyor. Ünlü matematikçi Alan Turing hakkında da bir biyografi sunan film, aksiyonu, gizemi ve içine çeken senaryosu ile izlenmeye değer.



2. Truman Show

Efsane filmler kuşağında denk geldiyseniz ve izlediyseniz şanslısınız. Ancak hala daha izlemediyseniz çok şanslısınız çünkü size öneriyorum. Evet, ikinci filmimiz efsane senaryosu, Jim Carrey üstadın oyunculuğu ile uzun süre unutamayacağınız ve izledikten sonra kendi hayatınızı, çevrenizi sorgulayacağınız müthüş bir film, evet müthüş.


Filmden çok bahsetmek istemiyorum zira spoiler vermek istemem ancak genel bir analtım yapabiliriz. Filmimiz, dünyanın en güzel adası gibi görünen ve içerisinde yaşayan mutlu insanların olduğu ütopik bir dünyada geçiyor. Her sabah insanlar mutlu uyanıyor, huzurlu yaşıyor ve asla kötü bir şey yaşanmıyor. İşte bu dünyanın içerisinde yaşayan ana karakterimiz Truman, bir gün ölmüş olan babasını yol üzerinde görür. Ancak bir anda ortadan kaybolan babasının peşine düşen Truman, her geçen gün farklı ve gizemli olaylar ile karşılaşacak ve yaşadığı hayatı sorgulamaya başlayacaktır.

Gerisini izlerken öğreneceğiniz bu film, efsane filmler içerisinde çok özel bir yere sahip. Eğlenceli, kimi zaman hüzünlü ancak genel itibari ile çok düşündüren filmi belki de bu pazar ailecek izleyebilirsniz.



3. Benjamin Button'un Tuhaf Hikayesi

Geldik listemizin üçünsü sırasına. Şimdi film var, film var. Her filmin akışı bellidir, baştan başlar, sonda biter. Ancak bu filmin zamanın ters aktığını söylesem nasıl olur? Güzel olur çünkü öyle akıyor. Zamanında bir saatçi, zamanın tersten akmasını sağlamak amacı ile bir saat tasarlıyor. Sonra bir gün  o saat, mucize yaratıyor.


Benjamin Button, dünyada eşi benzeri görülmemiş bir hastalık ile doğan bir bebek. Hastalığı ise zamanı tersine yaşıyor oluşu. İlk doğduğunda yaşlı, hastalıklı ve inanılmaz derecede çirkin olan bu bebek gün geçtikçe gençleşiyor ve ölene kadar bu şekilde hayatını devam ettiriyor. Tüm bu süreç içerisinde yaşadığı olaylar ve hüzünlü aşk hikayesinin konu edindiği film, Brad Pitt abimizin baş rolü ile efsaneleşiyor.



Evet, filmlerinizi önerdim. Çağırdak ve badlamış mısırlarınızı da hazırlayıp keyifle izleyebilirsiniz. İyi seyirler...

Yorumlar